Bozkır-Kırıkhayıtlar, New York Festivali Tv-Film Ödüllerinde En İyi Jenerik ödülünü aldı. Yarışma öncesinde benden tasarım sürecini anlatan-açıklayan bir metin istemişlerdi. Yazdıklarımı paylaşıyorum.
Bozkır, Türkiye taşrasında geçen bir polisiye. İsmini seyrek bodur ağaçlardan oluşan, kurakçıl otlarla dolu ekolojik bir bölgeyi niteleyen coğrafi adlandırmadan alıyor. Sosyal hayatın metropollere göre çok daha sınırlı olduğu muhafazakâr küçük bir şehirde geçiyor. Yıllardır seri cinayetler işleyen bir katil ailenin etrafında gelişen bir sezon hikayesine sahip.
Jenerikte gördüğünüz, hikaye akışını ve karakterlerini
içine kattığımız gerçek bir duvar halısı… Senaryoyu yazarken halıyı jenerikte
ve hikaye akışında görsel olarak kullanmayı hayal etmiştim. Hatta o halı, daha
senaryo fikir olarak aklımdayken dahi elimdeydi ve o abartılı pulp estetiği
bana ilham vermişti.
Çok değil çeyrek asır önce dahi, Türkiye taşrasında ve metropollerin
göçmenlerin yaşadığı kenar mahallelerinde duvar halıları mutlaka
kullanılıyordu. Halılardaki desenler hem ruhen bir güzellik unsuruydu, göç
edilen ve özlem duyulan toprakları çağrıştırıyordu hem de madden
ısıyı-sıcaklığı koruyordu. Duvar halısı, Bozkır hikayesi için bu bakımdan
işlevseldi, modernlik ile geleneksel arasında gezinen bir nostaljik
unsurdu. Dizinin gerçeklik vehmini ve
sahiciliği artıracaktı.
Bir katil aile anlattığım için duvar halısını onlarla da
ilişkilendirmek istiyordum. Seçtiğim halının deseninde meydan okuyucu, pervasız
ve saklanmayan kadınlar vardı. Bu pulp ve naif erotizmi, katil ailemize
bağladım. Ailenin genç erkekleriyle marazi bir yakınlığı olan hala, yıllar yıllar
önce, bu duvar halısının önünde onları tahrik etmek amacıyla sayısız kez dans
etmişti. Halaya aşık olan ergenler büyüyüp cinayet işlemeye başladıktan sonra
bu halıyı bir sembol ve cinayet fonu olarak başka bir biçime dönüştüreceklerdi.
Jenerikle ilk kez karşılaşan seyirci, duvar halısını
Bozkırı imleyen bir hoşluk olarak görecek ve geçecekti ama hikaye ilerledikçe,
jeneriği daha farklı okuyabilecek, öne çıkartılan karakterleri ve gelişmeleri tek
tek keşfedecekti. Jenerik sadece üreticilerin isimlerin sıralandığı bir bölüm
değil, kendi senaryosu ve estetiği olan bir hikaye unsuru olacak, bize güç
katacaktı.